![]() |
Kara Kedi |
![]() |
Kara Kedi |
İbnü’l-Cevzî’ye soruldu:
“Hangisi daha faziletli: Allah'ı tesbih etmek mi, yoksa istiğfar mı?”
Şöyle cevap verdi:
“Kirli bir elbise, güzel kokudan önce sabuna muhtaçtır.”
Siyer A‘lâmü’n-Nübelâ, 21/370
Aptallığın alametleri şunlardır:
-Aceleyle cevap vermek, hemen konuşmak.
-Araştırmadan, düşünmeden hüküm vermek.
- Aşırı derecede ve sebepsiz yere gülmek.
-Sürekli sağa sola bakmak, yerinde duramamak.
-İyilik sahiplerini çekiştirmek, onlara dil uzatmak.
- Kötü kimselerle samimi olmak, onlarla içli dışlı olmak.
Aptalın hâli böyledir:
-Ona yüz çevirsen darılır.
-İlgi göstersen kibirlenir.
-Sabredersen sana karşı cahillik eder.
-Cahillik edersen, sana yumuşak davranır.
-Ona iyilik edersen kötülükle karşılık verir.
-Kötülük edersen, iyilikle karşılık verir.
-Ona zulmedersen hakkını ister.
-Ona adaletle davranırsan seni haksızlığa uğratır.
Bu çalışkan rüzgârın ve bu cevval hizmetkârın kendi başına hiçbir hareketi yok, belki gayet Kadîr ve Alîm ve gayet Hakîm ve Kerim bir âmirin emriyle hareket eder.
Asa-yı Musa - 102
Şeriatın "taabbüdî" ve "makulü'l-mana" olarak iki kısım olduğunu; ve taabbüdî kısmı hikmet ve maslahatların tebeddülü ile tagayyür edemediğinin sırrını beyan eder. Ve ezanın faidesi, yalnız bir köy ahalisini namaza davet değil, belki kâinat sarayında mevcudata karşı umum mahlukat namına bir ilân-ı Tevhid olduğunu beyan eder.
Mektubat - 511
Elfaz-ı Kur'aniye ve Nebeviye (A.S.M.) manalara, camid ve ruhsuz libas değiller; belki hayatdar feyiz-âver cildlerdir. Zîhayat bir cesed soyulsa, elbette ölür. Hem lisan-ı nahvî olan elfaz-ı Kur'aniyedeki i'caz ve îcaz, hakikî tercümeye mani olduğunu gösterir.
Mektubat - 506
Ve ehl-i sahv olan Sahabe ve Sıddıkîn ve veresenin meşrebleri; Vahdetü'l-vücud meşrebinden daha yüksek, daha selâmetli, daha makbul olduğunu isbat eder.
Mektubat - 493
Hâlık-ı Rahîm'in rahmeti yâr ise, herkes yârdır, her yer yarar; eğer yâr değilse, herşey kalbe bârdır, herkes de düşmandır.
Mektubat - 489
Hem -nakl-i sahih-i kat'î ile- İmam-ı Ali'ye (ra) demiş: Sende Hazret-i İsa (as) gibi iki kısım insan helâkete gider. Birisi ifrat-ı muhabbet, diğeri ifrat-ı adâvetle. Hazret-i İsa'ya Nasrani muhabbetinden hadd-i meşrudan tecavüz ile hâşâ "İbnullah" dediler. Yahudi, adâvetinden çok tecavüz ettiler, nübüvvetini ve kemalini inkâr ettiler. Senin hakkında da bir kısım, hadd-i meşrudan tecavüz edecek, muhabbetinden helâkete gidecektir.