AHLAKIN BİLİM KADAR ÖNEMLİ SAYILDIĞI BİR OKUL:
SALEM KOLEJİ
Almanya’da yatılı okulların çoğu kiliselere ait. 35 yatılı okulla Katolikler ilk sırada. Protestanlara ait 34, Almanya Hıristiyan Köy Gençliği’ne (Christliche Jugendorfwerk Deutscland) cemaatine ait 13, Alman Özel okullar Birliğine (Bundesverband Deutscher Privatschulen) 27 yatılı okul var. Toplam 109 yatılı okulun 82 tanesi kiliselere ait.
Alman eğitimciler, yatılı okulların ve özellikle kiliselere ait yatılı okulların eğitime kalite getirdiğinde hemfikir.
Güney Almanya’daki en meşhur yatılı okul Katolik kilisesine ait Özel Salem Koleji. Kilise okulları geleneksel bir eğitim anlayışına sahip. Dinî eğitimin yanı sıra temel değerleri de öğrencilere kazandırıyor ve onların sosyal yeteneklerini de geliştiriyor. Yatılı okulların çoğu erkek ve kız okulu diye ayrılıyor. Karma değil. (Focus Schule dergisi, Mayıs/Haziran 2005, s.122.)
Salem Kolejinde 30 küsür senedir çalışan eğitimci Bernhard Bueb, 680 öğrencinin bulunduğu okuldaki günlük programı şöyle sayıyor:
“Uyanış,
Sabah duası,
Kahvaltı,
Dua,
Dersler,
Öğle yemeği,
Dinlenme saati,
Sosyal görevler,
Spor,
Etüt,
Uyku.”
Okulda terbiye, saygı, nezaket, disiplin en önemli kavramlardır.
Alkol yasak. Gece geç gelen alkol testinden geçer. Büyük öğrenciler sabah sidik kontrolünden geçer, alkol ve uyuşturucu kullananın yatılı okul hayatı sona erer.
“Her gün kontrol, güvensizlik işareti değil mi?” diyenlere Bueb şu cevabı veriyor:
“Tersine kontrol etmemek, şüphe etmek güvensizliği doğurur.”
Televziyon ve bilgisayar, pasif bir hayat sürmeye sebep olduğu için en büyük iki düşmandır, diyor Bueb.
Eğitimci Bueb, problemden ve çatışmadan kaçınmıyor. Çatışma anında eğitimcinin beyin ve gönül gücüyle olayın üzerine gideceği ve çözüm üreteceği, sonuçta bir anlaşmaya varılacağı kanaatinde.
“Anlaşmazlık durumunda anne-baba, probleme el koymalı, çözüm aramalı, ne yazık ki çoğu aile, eğitici rolden vazgeçiyor.” diyor Bueb.
Okul tam gün olmalı diyen Bueb ekliyor:
“Öğretmenler bütün gününü okulda geçirmeli, çalışmak ve görevini yerine getirmek, başkalarına yardım etmek insanı mutlu eder. Çocukların yetenekleri geliştirilmeli, onlara hayatı yorumlamayı ve cesaretle hayata atılmayı öğretmeli. Zenginlik, yetenekleri mahveder, zühd en iyisidir. Ölçüsüzlük, pedagojinin düşmanıdır.”
Uzun yaz tatillerinin zararlı olduğuna dikkat çeken Bueb, biz düzene sokuyoruz, çocuk yazın bozuluyor, diyor. Birçok aile, iyi bir eğitim ve hayat disiplini verdiği için çocuklarını Salem Kolejine gönderiyor. Güney Almanya’daki koleje ta kuzey Almanya’dan öğrenci geliyor.
İslamiyet, alkolü yasaklıyor. Bernard Bueb da alkolün zararlı olduğunu söylüyor.
Almanya’da da eğitimciler, alkol ve uyuşturucunun başarıyı engellediği kanaatinde. Alman eğitici Bernard Bueb da alkolü yasaklıyor. Alkol ve uyuşturucunun beyin gelişimini kötü etkilediği artık bilimsel bir tespit.
Eğitim önemli. Önemsemek zorundayız. Eğitim yavrularımızı geleceğe hazırlama sanatıdır.
Mevlânâ ve Yunus gönüllü eğitimcilerle Salem Koleji’ni geçme hedeflerimiz olmalı. Hasanlara Hansları geçme ideali vermeliyiz.
Alıntı: Ali Erkan Kavaklı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder