İletişim: phototechaksoy@yahoo.com

13 Mayıs 2024 Pazartesi

İlhanlılar

İlhanlılar Devleti (Büyük Kağanlı)



13. yüzyılın başlarında Cengiz Han devleti kurarken eyalet sistemi ile yönettiği devletinde torunları ve oğullarını Anadolu, Avrupa ve Afrika kıtalarına topraklarını genişletmek için göndermişti. Cengiz Han, kurduğu çok başlı sistem nedeniyle kalıcı olmamış ise de, yaptığı katliam ve saldırılar asırlarca konuşuldu. İran Moğolları ve Batı Moğolları adlarıyla da anılan devlet aslında daha Cengiz Han hayattayken Anadolu’ya ayak basmıştı. Bu dönemden sonra Anadolu üzerine yoğunlaşan Moğollar, 1243 yılında Anadolu Selçuklu ordularını büyük bir yenilgiye uğratmıştı. Cengiz Han sağlıklıyken Harzemşahlar üzerine saldıran Moğol orduları İran’ı ele geçirmişti. Fakat yapılan bu akınlar Cengiz Han’ın ölümü nedeniyle kalıcı olmamıştı. (1)



 Cengiz Han’ın ölümünden sonra geniş topraklarda hüküm süren imparatorluk parçalanmaya yüz tutmuştu. Saltanat mücadelesi Ögedey, Çağatay, Cuci ve Tuluy oğullarının arasında şiddetli çatışmalara neden olmuştu. Bu çatışmalar sürerek Mengü, Cuci Han’ın oğlu Batu’nun desteğiyle devletin başına geçmişti. Mengü Büyük Han olduktan sonra yıllardır Doğu ve Batı yönünde gönderilen “Yeke Noyan” generalleri sistemini değiştirerek bu görevler için Moğol şehzadelerini görevlendirmiştir. Mengü Han, kardeşi Kubilay’ı Çin’e gönderirken diğer kardeşi Hülagu’yu ise Batı yönüne göndermişti. Bu yönetim sistemi yüzyıllardır süregelen Doğu-Batı ve Merkez (Büyük Han) odaklı otorite ayrılığını simgelemektedir. (2)

Kurultay kararı ile Batı’ya gönderilen Hülagu, İsmailiyyelileri yenerek Azerbaycan’ı ele geçirdikten sonra hükümdar olan Rükneddin’i öldürdü. 1258 yılında Bağdat’ı ele geçiren Hülagu, halife El-Mutasım’ı katlederek Abbasileri ortadan kaldırmıştı. Hülagu Bağdat’ı ele geçirdikten sonra ilim ve kültür merkezi olan kente adeta bir kıyım uyguladı. Binlerce insan katledilirken el yazması kitapların çoğu nehre atılmıştı. İlhanlılar Bağdat’ı ele geçirdikten sonra Suriye ve Filistin’in işgalinden sonra Mısır’a yönelmişlerdir. Fakat 1260 yılında Memlükler, İlhanlıları Ayn-ı Calut Muharebesinde yenilgiye uğratınca Suriye ve Filistin’den çekilmek zorunda kalmışlardır. Çünkü Memlük ordusunun büyük bir kısmı askerliği meslek edinmiş Kıpçak Türklerinden oluşmaktaydı. İlhanlılar ikinci yenilgilerini 1277 yılında Sultan Baybars komutasındaki  Memlük ordusu karşısında Elbistan’da almışlardır. Esasen İlhanlılar Memlükler karşısında aldıkları yenilgilerin haricinde başka bir yenilgiye uğramamışlardır. Büyük Han’a bağlı olan Hülagu Han, İran, Irak ve Kafkasya’yı içine alan Anadolu topraklarında bir hakimiyet alanı oluşturarak Büyük Han’a bağlı anlamına gelen “İl-han” unvanını almıştır. (3) (4)

İlhanlı Hükümdarları
Hülagu (1258-1265).Abaka (1262-1282).Ahmed Tegüdar (1282-1284).Argun (1284-1291).Geyhatu (1291-1295).Baydu (1295).Mahmud Gazan (1295-1304).Muhammed Hüdabende (Olcaytu) (1304-1316).Ebu Said Bahadır (1317-1335).

 

Hülagu’nun idari ve yönetsel karakteri incelendiğinde yeni kurulan İlhanlı Devleti tam olarak çözülebilecektir. İlk olarak devletin merkezi Tebriz seçilmiştir. Hoca Nasreddin başta Tusi olmak üzere devrin bütün ilim adamlarını etrafında toplamıştı. Fakat Hülagu tarafından yapılan askeri ve idari ilerlemenin önündeki en büyük engel kuzeyde kurulan Moğol devleti Antınordu’dur. Bu devletle Hülagu döneminde başlayan çatışmalar iki devleti yok olmanın eşiğine getirmiştir. 1294 yılında Çin’de bulunan Moğol hükümdarı Kubilay Han’ın ölümü üzerine İlhanlılar merkezden gittikçe uzaklaşmıştır. Bu uzaklaşma çok geçmeden Mahmud Gazan Han döneminde İlhanlıların İslam ile tanışmasını sağlamıştır. Çünkü Hülagu öldükten sonra yerine geçen Abaka, Kubilay’dan onay gelmeden tahta oturmamıştır. Ayrıca basılan bütün paraların üzerinde öncelikle Kubilay’ın imaresi yer aldığı için İlhanlıların kuruluştan sonra Merkez, Sağ-Sol yönetim biçimi uygulanmaya devam edilmiştir. İlhanlı Devleti gerek askeri gerekse idari kararlarından Türk örgütü geleneğine uygun olarak Karakurum’a olan bağlılığını devam etmiştir. (2) (3)

   Cengiz Han tarafından kurulan devlet Türk kültürü ile yakından beslenmiş, devletin sivil kadrolarında Harezm ve Uygur Türklerinden yararlanılmıştır. Askeri sistemde Moğollar üstün olurken askeri sistem olarak ise “onlu sistem” kullanılmıştır. Ayrıca Cengiz Han’ın müşavir ve oğullarının hocaları da Türk menşeli olan Uygurlardan seçilmiştir. Ayrıca İlhanlı Devleti idari ve örgütsel dil olarak Uygur alfabesini kullandıkları için İranlı yetkililer Uygur alfabesini öğrenmek zorunda kalmışlardır. (2)

Hülagu’nun ölümünden sonra 1265 yılında dini olarak Budist olan Abaka yerine tahta geçmiştir. Ayrıca hükümdar olan Abaka’nın devletin kuruluşunda da çok büyük katkıları olmuştur. Abaka tahtta kaldığı süre Müslüman olan Altonordu ve onun müttefiki olan Memlüklerle savaşmıştır. Abaka döneminden akıllarda kalan en önemli gelişme Memlük Sultanı Baybars Anadolu seferi düzenlediğinde İlhanlı ve Memlük orduları arasındaki katliam gibi çarpışmalardır. Abaka 1282 yılında haaytını kaybettiğinde yerine Müslüman olan kardeşi Ahmet Teküdar geçmiştir. Fakat Ahmed’in hükümdarlığını kabul etmeyen yeğeni Argun amcasına karşı aldığı galibiyet neticesinde tahta oturmuştur. Fakat Argun’un sonu gelmeyen israf ve harcamalarını karşılamak için Yahudi olan veziri Sa’dü-d Devle koyduğu yeni vergilerle halkı iyiden iyiye hükümdara düşman etmiştir. 1292 yılında ise Argun hayatını kaybedince devlet erkanı ve hatunların toplanmasıyla oluşturulan Kurultay’da Geyhatu hükümdar seçilmiştir. Hükümdar seçildiğinde Geyhatu, Karamanoğulları ve isyan eden Türkmenlerle savaşmak için Anadolu’daydı. Fakat Geyhatu’da eğlence düşkünlüğü ve israf düşkünlüğü ile devletin çöküşünü devam ettirmiştir. Geyhatu döneminde veziri olan Ahmet el-Halif tarafından kağıt para basılması fikri gündeme gelmiştir. İlhanlı Devleti böylece Çinlilerden etkilenerek 1294 yılında kağıt para basmıştır. Çin kaynaklı paralar ipekten yapıldığı için zaman içinde kirlenir ve toplatılıp yıkatılarak halka geri dağıtılırdı. Geyhatu kağıt paraya geçmişti geçmesine fakat ardından gelen madeni para kullanma yasağı ekonomik hayatı felce uğratmıştır. Madeni para yasağını getiren Geyhatu, sadece 4 ay direnebilmiştir. (3) (4)

 Ülkede karışıklıklar sürerken şehzade Baydu, Geyhatuya karşı çıkarak ülkenin hükümdarı olmuştur. fakat Baydu’nun hükümdarlığı da uzun sürmedi ve tahtın yeni hakimi Horasan Valisi olan Şehzade Gazan olmuştur. 1295 yılında tahta geçen Gazan, veziri sayesinde Müslümanlığı benimsedi. Böylece devletin Moğol dini yapısı değiştirilerek Müslümanlık devlete yayılmıştır. Gazan Han, devletin bozulan mali ve askeri düzenini dirayetiyle düzeltmiştir. Gazan Han, disiplinli yönetimiyle öncelikle komutanlarına “dirlik” olarak devletin topraklarını vekaletli olarak vermiştir. Cengiz Han döneminde kurulan posta teşkilatı Ögeday döneminde geliştirilmiş ve Gazan Han döneminde yeniden yapılandırılmıştır. Posta istasyonlarına Moğol döneminde “YAM” denmekteydi. Gazan Han, ziraatı teşvik için su kanalları yaptırmıştır. Kurulan kanalların etrafına yerleşim yerleri oluşturulurken Anadolu’da baş gösteren Baltu ve Sülemiş isyanları bastırılmıştır. Gazan, devletin idari ve askeri yapısı kadar ilim ve kültür müesseseleriyle de yakından ilgilenmiş, medrese ve hastaneler inşa ettirmiştir. (4)

1304 yılında Gazan Han hayatını kaybedince yerine kardeşi Olcaytu geçmiştir. Olcaytu devletin hakimiyetini ele geçirdiğinde devlet güven ve otorite altındaydı. Bu dönemde de 1316 yılına dek Memlüklerle yapılan mücadeleler devam etmiştir. Hatta bu dönemde Memlüklere karşı Fransa ve İngiltere’nin yanı sıra Papa ile ittifak kurulmaya çalışılmıştır. İlhanlı topraklarında bunlar yaşanırken Osmanlı  Beyliği Bizans’a nefes aldırmıyordu. Bu durumum karşısın Bizans İmparatoru Osman Bey’e karşılık Olcatu’yla ittifak kurmak adına kızı Maria’yı İlhanlılara gelin olarak göndermiştir. 1308 yılında son Selçuklu hükümdarı olan П. Gıyaseddin Mesud’un Kayseri’de hayatını kaybetmesi üzerine Anadolu beylikler dönemi başlamıştır. (3)

   1316 yılında Olcaytu hayatını kaybedince aslında çocuk yaştan olan oğlu Ebu Said tahta çıkmıştır. Ebu Said, valisi olduğu Horasan’dan çıkarak Atabeği olan Emir Sevinç ile birlikte gelerek tahta çıkmıştır. Bu dönemde vezir olan Tacettin Ali Şah, ince zekası ile güçleri eline almayı başarmış; Atabeğ Emir Sevinç’in ölümünden sonra Moğolların Sulduz boyuna mensup olan Emir Çoban vefat eden Atabeğ’in yerini almıştır. Bu dönem Ali Şah ve Emir Çoban’ın karşılıklı savaşıyla devam etti. Sultan Ebu Said ve Çoban’ın arası açılmıştı; çünkü Çoban Sultan’a karşı adeta darbe planlamaktaydı. Fakat Sultan’a karşı gelen Emir Çoban, kumandanları tarafından ihanete uğrayarak öldürülmüştür. Bu iç isyan devam ederken 1335 yılında Ebu Said hayatını kaybetmiştir. (3)

Ebu Said’in ölümünün ardından devlet parçalanma sürecine girmiştir. Merkezi otorite zayıflamaya başlayınca her emir sahip olduğu topraklarda bağımsız davranmaya başlamıştı. Bu dönemde devletin iç karışıklıklarının ardından Anadolu’dan İran üzerine seferler başlamış; fakat bu dönemde Uygur kökenli olan Eretna Beyliği Doğu ve Güneydoğu bölgesinde hakimiyet kurmuştu. 1343 yılına gelindiğinde Eretna Beyliği Sivas ve Erzincan’ı ele geçirdikten sonra bağımsızlığını ilan etmiştir. gerek iç karışıklıklar gerekse Anadolu Beylikleri ve Memlüklerin kurduğu ittifak sonucu daha fazla direnemeyen İlhanlılar, otorite ve hükümdar eksikliği nedeniyle 1336 yılında yıkılmıştır. Devlet yıkıldıktan sonra toprakları Anadolu beylikler, Irak ve Azerbaycan Celayirliler ve Çobaniler, Güney İran Muzafferiler arasında bölüştürülmüştür. Mahmud Gazan Han’a kadar Moğol inancı benimsendiği için İlhanlı topraklarında çok sayıda Buda heykeli yapılmıştır. (1) (3)

 Kaynaklar

1)- http://www.msxlabs.org/forum/tarihi-turk-devletleri/208031-buyuk-turk-devletleri-ilhanlilar-ilhanli-devleti.html

2)- http://www.tarihtarih.com/?Syf=26&Syz=380269

3)- http://osmanlilar.gen.tr/Turk-ve-Islam-Devletleri/ilhanlilar.html

4)- http://ercaninal.blogspot.com.tr/2013/02/ilhanlilar-ilhanli-devleti.html

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Verification: 299031c2375c79d4