Jean Luc Lucianinin yazdığı Gülgün Kozan'ın Türkçeye çevirdiği eser Carpe Diem Yayınlarından çıkmış.
Ortaokul seviyesi bir edebi zevke hitap ediyor. Çok iyi bir betimleme veya kompleks olaylar örgüsü bulamıyorsun. Mafya filmlerini ve İtalyan mafyasını bilenler için kitap bilindik İtalyan tarzını okuyucuya hissettiriyor. Baba filmini hatırlıyorsun birdenbire.
Gençler, günümüz ifsad felsefelerinin etkisiyle hayatı ve insanları toz pembe sevgi pıtırcığı gibi görerek kötülük odakları için kolay av konumuna düşebiliyorlar ve düşüyorlar. Oysa hayatta iyi hayırlı insanlar olduğu gibi hayırsız kötülük peşinde olan insanlar da var. Adeta hayat bir hak batıl mücadelesinden ibaret.
Kitapta bir futbol maçı sonrası futbolcular tarafından tacize uğrayan bir genç kızın intiharı sonrası babasının tetikçi olarak kızının intikamını almaya çalışması, polisin de birçok cinayetten sonra olayın arka planının böyle olduğunu anlayıp tetikçiyi yakalaması konu edilmiş.
Hani şunu da eklemeden geçmeyeyim. Carpe Diem anı yaşa felsefesidir. Oysa ölüm öldürülmüyor kabir kapısı kapanmıyor. Yaşadığın anda zevk almaya kalksan da her an olan ölümler sana o umduğun zevki vermek yerine acı keder gam yağdıracaktır. Eğer ki helal dairesinde yaşadığın anı değerlendirmeye kalkarsan o ise hoş olur. Bunun da zaten bizim irfanımızda yeri var " Dem bu demdir. Dem bu dem". Batının ifsad edici felsefelerine ihtiyacımız yok.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder