Resülullah (s.a.v) buyuruyor ki : “Güzel bir koku duydum semada. Dedim: Bu koku nedir? Dediler ki: Ey Muhammed, bu koku Maşite Sultan’ın ve çocuklarının kokusudur. Sordum: Kimdir bu Maşite Sultan ve çocukları? Bana dediler ki: Ey Muhammed (s.a.v) anlatalım sana…
Dediler ki: Ya Resülullah, Maşite Sultan firavunun kızının bakıcısı, hizmetçisi idi. Bir gün hamamda firavun’un kızını banyo yaptırmış, saçlarını tarıyordu. Maşite Sultan temiz, imanlı bir İnsandı ve Hz. Musa(as)’a iman etmişti. Ne var ki, Maşite Sultan Firavunun kendisine ve çocuklarına zarar vereceği endişesiyle, imanını açığa vurmuyor, gizliyordu.
Bir gün hamamda firavunun kızının saçını tararken tarak elinden yere düştü. Maşite Sultan tarağı yerden alırken gayri ihtiyari olarak, farkında olmaksızın Bismillah dedi. Firavun’un kızı böyle bir kelime duymamıştı, heyecanlandı, birden bire döndü ve kim o Allah? dedi. Babamı kastettin değil mi, yani firavunu diye sordu. Maşite sustu ancak firavun’un kızı ısrar etti, Maşite dedi, babam değil mi? Allah dediğin benim babam değil mi?