İletişim: phototechaksoy@yahoo.com

28 Temmuz 2023 Cuma

AYASOFYA İLE İLGİLİ SON NOKTA

AYASOFYA İLE İLGİLİ SON NOKTA


Müslümanlar Hz. Nebi'nin emriyle barış ve anlaşma yoluyla elde edilen yörelerde ki mabedlere ve içinde ibadet eden papaz ve ruhbanlara tam bir din özgürlüğü tanıdılar. Sadece müşriklerin tapınaklarını ve putlarını yokettiler. Hz. Nebi'den sonra halifeler döneminde fetihlerde bir yöre barış ve anlaşma yoluyla fethedildiyse mabedleri olduğu gibi bıraktılar, ancak savaş yoluyla ele geçmişse o yörenin en büyük mabedini mescide çevirdiler. Hz. Ömer döneminde Kudüs anlaşmayla fethedildiğinden Kıyame Kilisesi olduğu gibi bırakılmış hatta Ömer müslümanlar sonradan orayı cami yapabilirler diyerek Kıyame Kilisesinde papazların teklifine rağmen namaz kılmamıştır.

Aynı Ömer Şam Yuhanna Kilisesinde iki farklı durumdan dolayı iki farklı uygulamaya izin vermiştir. Olay şöyle gelişmişti. Şamı iki İslam Ordusu Batıdan ve Doğudan kuşattı. Batı ile Doğu Ordusunun başında farklı iki komutan vardı. Batı Şamda bulunan hıristiyanlar barış şartlarını kabul ettiler. Doğu Şamda bulunan hıristiyanlar barışı kabul etmediler. Savaş oldu. Batı ordusu barışla Doğu İslam Ordusu savaşla Şama girdi. Şamın en büyük Kilisesi olan Hz. Yahya anısına yapılan Yuhanna Kilisesi ikiye bölündü. Batı tarafı barışla fethedildiğinden kilise olarak bırakıldı. Doğu tarafı savaşla alındığından Şam Ümeyye Camii olarak mescide çevrildi. Daha sonra Muaviye döneminde Muaviye kilise olan batı tarafını büyük paralar teklif ettiği halde Kilise Papazlarının itirazı sebebiyle cami yapamadı. Muaviyeden sonra Yezid zorla camie çevirdiyse de Ömer bin Abdülaziz hıristiyan tebanın şikayeti üzerine tekrar kilise olarak hıristiyanlara Batı tarafını iade etti.

Ayrıca Hz. Ömer savaş yoluyla fethedilen Irak İran gibi bölgelerde bazı mabedlerin camiye çevrilmesine de bu sebeble izin vermiştir.

İstanbul ve Ayasofya barış ve anlaşma ile değil savaşla fethedildiğinden ayrıca Ayasofya Bizans Krallarının mülkiyeti sayılıp savaş ganimetleri (enfal) sayıldığından İslam Ordusu adına Fatih Sultan Mehmedin tasarrufuna geçmiştir. Buna rağmen Fatih Ayasofya için Kilise ileri gelenleriyle anlaşma yoluna gitmiş onların rızalarını almış Küçük Ayasofyanın Kilise olarak kullanılmasına diğer bir çok kilise gibi izin vermiştir. Hatta Balkanlarda bir çok dini topluluğa da bu yönde mabed ve din özgürlüğü konusunda serbestiyet fermanları göndermiştir. 

Kaldı ki bir mabed isterse mescid olsun, Allahın adının zikredildiği ibadethane olmaktan çıkmış, İslama ve müslümanlara tuzak hazırlanan bir yer haline gelmişse aynen İslam tarihinde Mescidi Dırar olayında olduğu gibi yıkılabilir, ortadan da kaldırılabilir.

Bu kadar açık mabed hukukuna uygun islami uygulama ve hassasiyete rağmen 567 yıl önceki hıristiyanların itiraz etmediği bir Ayasofyanın Camiye çevrilmesi tasarrufunu 567 sene sonra masaya yatırıp kraldan çok kralcı uslüpla, Yunan ağzıyla eleştirmenin yok saymanın islami açıdan haklı tarafı yoktur.

Kıskançlığınızı hasedinizi içinize gömün. Fatihlerin şehidlerin gazilerin Allah rızası için canlarıyla başlarıyla fethe katılan müminlerin lanetine ve bedduasına muhatap olmayın!

Abdulkadir Karaman

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Verification: 299031c2375c79d4