Muhammed Ali Müslüman olduktan üç yıl sonra bir boks maçına çıkacaktı. Onun Müslüman olmasını hazmedemeyen Ernie Terrel adındaki bir boksör, ikilinin roportaj verdiği bir sırada Muhammed Ali’ye eski ismi Cassius Clay olarak hitap ediyordu..
Gün gelmiş, iki boksör de ringe çıkmıştı.. Muhammed Ali, rakibi Ernie Terrel’a ard arda yumruklar diziyor; adeta avıyla oynayan kaplan gibi Terrel’la ringte oynuyordu.. Vurdukça da “What’s my name?” benim adım ne? diyordu.Ondan duymak istediği söz “Muhammed Ali” olacaktı.
Bilerek rakibini nakavt etmiyordu.Sinir bozucu vuruşlar yaparak Terrel’ın moralini bozuyor, adeta yerin dibine sokuyordu. Çünkü duymak istediği sözü Terrel bir türlü söylemiyordu.. Her raund geçtiğinde Muhammed Ali daha da sinirleniyor: “What’s my name stupid?” Benim adım ne aptal? diye bağırıyordu.
Terrel, gurura kapılmış, yediği dayağa rağmen Muhammed Ali’ye yeni ismiyle hitap etmiyordu. Bu hatasının bedelini ise raundlar boyunca Muhammed Ali’den yediği dayakla ödemişti. Terrel’ın kaşları patlamış; yüzü gözü şişmiş, tanınmaz hale gelmişti.. Son raundlara gelince Terrel dayanamadı ve "Muhammed Ali" diye cevap verdi. Böylece Muhammed Ali, en çok sevdiği iki isme ne derece önem verdiğini tüm insanlığa ispatlamıştı.
Onun müslümanlığı, gelip geçici bir heves değil kati bir iman ve kesin bir teslimiyetten oluşuyordu. Müslüman olduktan sonra hapse atılan, boks yapması yasaklanan ve türlü türlü hakaretlere uğruyan Muhammed Ali’ye, adeta Müslüman olmanın bedeli ödetilmeye çalışılmıştı.
Hiç bir baskı ve işkenceden yılmayan Muhammed Ali, Amerika’da Müslümanlara ve mazlum siyahilere liderlik yaparak büyük bir kişilik ve efsaneye dönüşmüştü.
Tüm dünya müslümanlarının sorunlarıyla da ilgilenen Muhammed Ali, Bosna’dan Çeçenya’ya, Afrika’dan Hindistan’a, Fransa’dan Amerika’ya kadar tüm müslümanların destekçisi ve takipçisi olmuştu.
İşte böyle bir efsane bu dünyadan geldi geçti.
Allah rahmet eylesin
Alıntıdır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder