KİMSE MANADAN YOKSUN, RUHSUZ BİR MİLLİYETÇİLİK TASLAMASIN!
ARAPÇA OLMAZSA KONUŞAMAYIZ
Bir eksiğiniz olsa *“tedarik”* edemez, bir yanlış yapsanız *“telafi”* edemezsiniz.
Arapça olmasa *“özür”* dileyemez, bir *“mazeret”* sunamazsınız.
Birisi öfkelenip parlasa *“teskin”* edemezsiniz :) *“Vaaz”* - *“nasihat”* *“fayda”* vermez. *“Takdir”* , *“tekdir”* de her zaman iş görmez.
Bir defa Arapça olmasa “Efenim, *şey..”* diye bile kekeleyemezsiniz :) *Zira* *“şey”* Arapçadır. İsteğiniz olsa *“recâ”* ederim :) diyemezsiniz.
Birbirinizi *“teselli”* edemez, *“kader-i İlahi”*dir, *“mahzun”-“mükedder”* olma, *“sabr”et, “akıbet”i “hayr”* olur, diyemezsiniz.
*“Nüfus”* cüzdanınız *“kayb”* olsa ( *aslı, “gâib”*) “ilan” veremez, efenim şööyle :) *“lezzet”*li bir yemeği *“iştah”la “mide”*ye indiremezsiniz.
Canım sıkıldı, *“haber”*leri dinleyeyim. Yok. Bir *“kitab”* a sardırayım. Olmaz. Kendimi *“sokağa”*, *“cadde”*ye atayım. *“Mümkün”* değil. Çıkıp *“etraf”*a bir bakayım, şu *“civar”* da bir turlayıp geleyim; yemez! Köyüme gideyim, bir *“hava”* değiştireyim! Yapamazsınız.
Köy değil ama köyün bağlı olduğu *“kasaba”*, *“nâhiye”*, *“belde”* Arapçadır. Ülke değil ama *“vatan”, “memleket”* Arapçadır.
Beyler, işi *“ciddi”* ye alın. Kişinin *“hadd”*ini bilmesi büyük *“fazilet”*tir. *“Talip”* ne der: Kişi *“noksan”*ını bilmek gibi *“irfan”* olmaz.“ *İnsaf*”, “ *Ya hu* ”!
“ *Din* ”, *“iman”*, *“vatan”*, *“ar”*, *“namus”*, *“haya”, “iffet”, “izzet”, “şeref”, “akıl”, “iz’an”*... Hepsi Arapçadır.
Kötü bir durum var. *Etraf “hain”*den, -afedersiniz- *“fikir fahişe”* sinden geçilmez *“hal”*e gelmiş. *“Haysiyet”* *“cellat”*ları köşeleri tutmuş.
Nerden türedi bu kadar *“asıl”*sız, *“nur”*suz, şu güzelim ülkede.. Bunlarda *“ahlak”, “edep”* yok. Yüzlerine tükürsen *“iltifat”* sayacaklar! *“Rezalet”* diz boyu. Her yol *“mübah”* sayılır olmuş. Kepazelik *"arş"*a çıkmış. *“Haya”* sızlık, *“cesaret”* adı altında *“arz”-ı endama* durmuş.“ *Samimiyet*” yok. *“Münafık”* ağızlar, sahte *“surat”*lar, iğreti *“tebessüm”*ler, *“muzdarib”* görünen *“müstehzi”* çehreler, *"zahmet"*siz *dimağ"*lar…
*“Kader”* mi diyeceğiz? *“Şüphe”*siz öyle de bu “ *adam”* ların/bu *âdemlerin* :) bizim hiç mi *“kabahat*”imiz yok. Ne diyelim. Allah *“ıslah”* etsin.
İnsanların iç *“huzur”*u yok. *“Kanaat”* duygusu kaybolmuş. Kendisine biçilene *“razı”* olan yok. Büyük bir *“hırs”, “tamah”* var insanlarda. Toplum, *"tehlike"lice “kutup”*lara ayrılmış; birbirlerine *“nefret”* gözüyle bakıp *“husumet”* besler olmuşlar. *“Hakaret”, “küfür”* bini bir para!
Hadi *“aşk”ı-“meşk”*i, *“ahbap”*lığı bir *“taraf”*a bırakalım; içtenlikle *“hasbihal” *edemez, birbirimize bir *“merhaba”* da mı diyemeyiz.
Meğer ne çok şey borçluyuz şu Arapçaya..
*“Hayat”*da Arapçadır, *“vücud”* (varlık) da.. *“Ebediyet” de “saadet” de; “bereket” de “huzur” da..“İstikbal”e “dair”* *“emel”*lerimiz de Arapçadır; *“mazi”ye “ait” “tahassür/tahassüs”*lerimiz de.. *“Ân”a “ait” “efkâr” ve "buhran"*ımız da
..Arapça olmasa *“ilim”, “fen, “sanat”* olmaz, Efendiler! Daha da ileri giderek sizi *“temin”* ederim ki, hiçbir *“faaliyet”* yapılamaz. *Nokta* :)))
Bu arada, *"nokta"* da Arapça :) O olmasa, ne *“mütefekkir”*imiz ne *“ilim”, “edebiyat” ve “tarih”* adamımız olur. Ne *“mefküre” sahibi idealist “siyaset”çi ne “dava”* adamı kalır.
Ne *“esnaf”-“ticaret” “erbabı”, ne “hizmet”li “sınıf”ı, ne “amele”* , ne de düşmanın kalbine korku ve *“dehşet”* salacak *“asker”*imiz kalır. Çocukların *“mürüvvet”*ini göremez, *"nikah"* yapamayız. Böylece, ne *“aile”* olur; ne *“sülale” ne “nesep”*.Bu *"kadar"*ına da pes, *“yani”*! *“İsim”, “fiil”, “harf”, “kelime”* hepsi Arapça dostlar!
Arapça olmasa iki *“kelam”* edemeyiz şurada!Bu kadarı da *“fazla”* mı diyorsunuz. Eh, *“nazar”* değmesin, *“hatta” “Maşallah”* diyelim o zaman. Bir *“kusur”, "hata"* etmişsek *“af”* ola :))
(Alıntıdır)
Arapça İslam Medeniyetinin Dilidir, İngilizce ise günümüz Batı Medeniyetinin dilidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder