Bu söz birilerinin yanlış ve eksik iş yapmalarının sonucu olarak kusurlu tevekkül laflarına meze olacak bir söz değildir. Çünkü;
1174'te iktidara gelen Selahattin-i Eyyübi 1187'de Kudüs Seferine çıkana kadar en güçlü şekilde hazırlanmış, bu nihai sefer için askeri ve stratejik şartları yerine getirmiştir. Mısır ve Suriye'yi denetim altına almış, ordusunu güçlendirmiş, 1177'deki yenilgisinden sonra Haçlıları 1187'de yenerek Kudüs'ü fethetmiştir.
Bu örnekten yola çıkarak hazırlıklarını eksik ve kusurlu yapan, stratejik hatalar gerçekleştiren, yanlışları ile yüzleşemeyip aynı şeyleri tekrar edenler "Biz seferden sorumluyuz, zaferden değil" lafını yanlış tevekkül ve kader anlayışlarına meze etmemelidirler.
Alıntı
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder