Allah'ım!.. İstikbâl endişesinden, geçmişin tasasından,güçsüzlükten, gevşeklikten, pintilikten, korkaklıktan, bel büken borçtan,zalim ve haksız kimselerin musallat olmasından Sana sığınırım
****
“Allah’ım! Dalalete (sapıklığa) düşmekten veya (başkalarını) dalalete düşürmekten, hataya düşmekten veya (başkasını) hataya düşürmekten, zulmetmekten veya zulme uğramaktan, cahillik etmekten veya cahillikle karşılaşmaktan, sana sığınırım.”
(Ebû Dâvûd, “Edeb”, 112)
“Ey Rabbim! Hatamı, cahilliğimi, her türlü işimde haddi aşmış olmamı, benden daha iyi bildiğin suçlarımı bağışla! Allahım! Hatalarımı, kasıtlı-kasıtsız ve şaka olarak işlediğim günahlarımı affeyle! Ki, bütün bu kusurlar bende vardır.
رَبِّ اغْفِرْ لِي خَطِيئَتِي ، وَجَهْلِي وَإِسْرَافِي فِي أَمْرِي كُلِّهِ ، وَمَا أَنْتَ أَعْلَمُبِهِ مِنِّي ، اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي خَطَايَايَ ، وَعَمْدِي ، وَجَهْلِي ، وَهَزْلِي وَكُلُّ ذَلِكَعِنْدِي ، اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي مَا قَدَّمْتُ ، وَمَا أَخَّرْتُ ، وَمَا أَسْرَرْتُ ، وَمَا أَعْلَنْتُ ،أَنْتَ الْمُقَدِّمُ ، وَأَنْتَ الْمُؤَخِّرُ ، وَأَنْتَ عَلَى كُلِّ شَيْءٍ قَدِيرٌ ". Allahım! Şimdiye kadar yaptığım, bundan sonra yapacağım, gizlediğim ve açığa vurduğum günahlarımı bağışla! Öne alan da sesin, geride bırakan da sen. Senin her şeye gücün yeter.” (Buhârî, Daavât, 60)
اللَّهُمَّ إِنِّي ظَلَمْتُ نَفْسِي ظُلْمًا كَثِيرًا، وَلَا يَغْفِرُ الذُّنُوبَ إِلَّا أَنْتَ. فَاغْفِرْ لِيمَغْفِرَةً مِنْ عِنْدِكَ، وَارْحَمْنِي إِنَّكَ أَنْتَ الْغَفُورُ الرَّحِيمُ “Allahım! Ben kendime çok zulmettim. Günahları bağışlayacak ise yalnız sensin. Öyleyse katındanbir mağfiretle beni bağışla, bana merhamet et. Çünkü affı sonsuz, merhameti nihayetsiz olan yalnız sensin.” (Buhârî, Ezân, 149; Daavât, 17; Tevhîd, 9) "اللَّهُمَّ اغْفِرْ لِي ذَنْبِي كُلَّهُ دِقَّهُ وَجِلَّهُ وَأَوَّلَهُ وَآخِرَهُ وَعَلَانِيَتَهُ وَسِرَّهُ" “Allahım! Günahımın hepsini, küçüğünü, büyüğünü, öncekini, sonrakini, açığını, gizlisini bağışla!” (Müslim, Salât, 216)
اللَّهُمَّ صَلِّ عَلَى مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ، كَمَا صَلَّيْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ، وَعَلَىآلِ إِبْرَاهِيمَ، إِنَّكَ حَمِيدٌ مَجِيدٌ، اللَّهُمَّ َبَارِكْ عَلَى مُحَمَّدٍ، وَعَلَى آلِ مُحَمَّدٍ،كَمَا بَارَكْتَ عَلَى إِبْرَاهِيمَ، وَعَلَى آلِ إِبْرَاهِيمَ، فِي الْعَالَمِينَ إِنَّكَ حَمِيدٌمَجِيدٌ . “Allahım! İbrahim’e ve İbrâhim âilesine rahmet ettiğin gibi Muhammed’e ve Muhammed âilesine de rahmet eyle. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin. Allahım! İbrahim’e ve İbrâhim âilesine bereket lutfettiğin gibi Muhammed’e ve Muhammed âilesine de bereket ihsan eyle. Şüphesiz sen övülmeye lâyık ve yücesin.” (Buhârî, Daavât, 32; Tefsîru sûre:33,
10)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder