1141'de Azerbaycan Gence'de doğan şair, 1209'da yine Gence'de vefat etmiştir.
Asıl adı Cemaleddin Ebu Muhammed İlyas bin Yusuf'tur. Dünyada Fars şairi olarak tanınan Nizami kendi eserlerinde özellikle memleketi Gence'ye olan sevgisini dile getirmiştir.
Felsefe, edebiyat, astronomi, tıp, geometri gibi alanlarda çalışmalar yapmıştır. 6 yabancı dili bilen bir insandı.Eserlerinin çoğunu Farsça yazan şair, Fars edebiyatında hamse türünün kurucusu sayılır. Destansı şiir türünü zirveye taşımış, manzum aşk hikâyelerinin en büyük üstadı unvanını kazanmıştır.
İlk kez Leylâ ile Mecnun'u, mesnevi şeklinde yazanlardandır. Tüm şiirlerini Farsça yazmıştır. Hemse (Khamse) ya da Beş mücevher (Panj Ganj) denilen eserleriyle meşhurdur.
Yönetimle iyi geçinmiştir. Ancak, hiçbir şekilde yönetimin içinde yer almamıştır. Bunun yerine sade bir hayat yaşamayı tercih etmiştir.
Üç kez evlenmiş. Üç eşi de erken yaşta vefat etmiştir.
Müslüman bir kişi olup eserlerinde batınîliğe şiddetle karşı çıkmıştır. Ehl-i Sünnet itikadını savunmuştur. Hz. Peygamber ve dört halife için güzel şiirler yazmıştır.
Henüz hayattayken ün kazanan Nizami en önemli eserini 'Hamse' adı altında topladı. Hamse'de, Nizami'nin 1177'de yazdığı 'Sırlar Hazinesi', 1180'de yazdığı 'Hüsrev ve Şirin', 1188'de yazdığı 'Leyla ve Mecnun', 1196'da yazdığı 'Yedi Güzel' ve 1197-1209 arasında yazdığı İskendername adlı mesneviler yer alır.
Genceli Nizami'nin kıymetli eserleri, kendisinden sonra gelen büyük sair ve düşünürleri de etkiledi. Nizami'nin 'Hamse'de işlediği konular, daha sonra Sadi Şirazi'nin 'Bostan'ında, Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin 'Mesnevi'sinde, Emir Hüsrev Dehlevi'nin 'Hamse'sinde, Arif Erdebili'nin Ferhadname'sinde, Ali Şir Nevai ve Abdurrahman Cami'nin 'Hamsal'larında ve Muhammed Fuzuli'nin 'Leyla ve Mecnun'unda yeniden işlendi
Avrupalı araştırmacılar 17'inciyüzyıldan itibaren Nizami'nin eserleriyle ilgilenmeye başladılar, önce Fransız d'Erbelo, ardından Hammer Purgştal, Nizami hakkında bilgi veren yazılar yazdı. Daha sonra V. Baher, Eduard Braun, M. Hautsta, R. Levi, Rıpka ve Arberri başta olmak üzere, birçok batılı Nizami'nin eserlerini tercüme ederek, hakkında makaleler yayımladı.
Eserlerinin önemli bölümünü, dönemin akımına uygun olarak ve Şah Ahistan'ın isteği üzerine Farsça kaleme alan Nizami, İran edebiyatı üzerinde de önemli etki yaptı. Rusça'ya da eserleri tercüme edilen Nizami'yi Türk Dünyası, Mehmet Emin Resulzade'nin 'Azerbaycan Şairi Nizami' (Ankara-1951) adlı eseriyle tanıdı.
Nizami, doğduğu yer olan Gence'de 1209'da vefat etti ve burada defnedildi.
Hamse
- Sırlar Hazinesi (Makhzan al-Asrar; 1176): Erzincan'daki Mangucakların Bahmanşah bin Davud'a armağan edilmiştir.
- Yedi Güzel (Haft Paykar): Sasani Hanedanı'nın V. Behram ve eşlerini anlatan şiir.
- Leyla ve Mecnun (Layla o Majunun; 1181): Şirvanşah Aksitan'ın siparişi üzerine yazılmıştır.
- Hüsrev ve Şirin (Khusraw o Shirin; 1177 - 1181): Eserde Sâsânî Hükümdarı Hüsrev Pervîz ile Ermeni prensesi Şîrin’in aşk hikâyesi anlatılır. Güçlü aşk duygularının tahliliyle bir çeşit aşk romanı haline getirilen mesnevi daha sonra benzerlerinin yazılacağı bir edebî tür oluşturmuştur hükûmdarı Cahanşah Pehlevan ve Kızıl Alslan ve Selçukluların son sultanı III. Tuğrul Bey'e övgü sözleri yazılmıştır.
- İskendername (Iskandar Nama): "Şerefname" (Sharaf Nama; 1196-1200) ve "İkbalname" (Iqbal Nama 1200-ölüm) olmak üzere iki bölümden olan ve "İskender Zülkarneyn"'in hayatını anlatan şiir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder