İletişim: phototechaksoy@yahoo.com
din kültürü ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
din kültürü ders notları etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

6 Kasım 2017 Pazartesi

Allah Bağışlayıcıdır ve Bağışlayanları Sever

Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: “Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti Kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Enam Suresi, 54)

Bizim ayetlerimize iman edenler sana geldiklerinde, onlara de ki: “Selam olsun size. Rabbiniz rahmeti Kendi üzerine yazdı ki, içinizden kim bir cehalet sonucu bir kötülük işler sonra tevbe eder ve (kendini) ıslah ederse şüphesiz, O, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Enam Suresi, 54)


“… Yine de affeder, hoş görür (kusurlarını yüzlerine vurmaz) ve bağışlarsanız, artık elbette Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Teğabün Suresi, 14)


“…öfkelerini yenenler ve insanlar (daki hakların)dan bağışlama ile (vaz)geçenlerdir. Allah, iyilik yapanları sever. (Al-i İmran Suresi, 134)


 “… affetsinler ve hoşgörsünler. Allah’ın sizi bağışlamasını sevmez misiniz? Allah, bağışlayandır, esirgeyendir.” (Nur Suresi, 22

“Sen öğüt verip-hatırlat; çünkü gerçekten öğütle-hatırlatma, müminlere yarar sağlar.” (Zariyat Suresi, 55)

“Kim sabreder ve bağışlarsa, şüphesiz bu, azme değer işlerdendir.” (Şura Suresi, 43) 

 ‘Gaffâr ( Günahları çokça affeden) ismi günahların vücudunu ve Settâr( Ayıpları,kusurları çokça örten ve gizleyen) ismi kusurların bulunmasını gerektirir.  Bu açıdan günah işlemek insanlığın yaratılışında var olan bir durumdur.  İnsanlar bu sayede meleklerden üstün konuma çıkabilmektedir.Bu  durumun insana nimet olan yönü budur. Günah işleyebilecekken işlememek veya  işlenen günaha tövbe  etme  kabiliyetiyle insan meleklerin üstüne  çıkabilmektedir.

Ebû Hureyre(ra) anlatıyor: “Resûlullah(asm) Rabbinden nakille buyurdular ki:
“Bir kul günah işledi ve ‘Yâ Rabbi, günahımı affet!’ dedi. Hak Teâlâ da, ‘Kulum bir günah işledi; arkadan bildi ki günahları affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır’ buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve ‘Ey Rabbim, günahımı affet!’ dedi. Allah Teâlâ da, ‘Kulum bir günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi vardır.’ buyurdu.
Sonra kul dönüp tekrar günah işledi ve ‘Ey Rabbim, beni affeyle!’ dedi. Allah Teâlâ da, ‘Kulum günah işledi ve bildi ki, günahı affeden veya günah sebebiyle cezalandıran bir Rabbi olduğunu bildi. Ey kulum, dilediğini yap, ben seni affettim.’ buyurdu.” (Buhârî, Tevhid 35; Müslim, Tövbe 29)
İmam Nevevî, bu hadisten şu hükmü çıkarıyor:
“Günahlar yüz kere, hatta bin ve daha çok kere tekrar edilse de kişi her seferinde tövbe etse, tövbesi makbuldür. Veya bütün günahlar için bir tek tövbe etse bile, yine tövbesi sahihtir.”

Ancak, işlenen her bir günah kalbe bir siyah nokta olarak iz bırakır. Bu siyah noktalar zamanla  çoğalarak kalp simsiyah hale gelir ve kalp iyilik ve salih işler namına hiçbir şey kabul etmeyecek bir dereceye  gelir. İşte buna kalbin mühürlenmesi diyoruz.
Tövbe kapısı açık diye bu yolu suistimal etmemek ve kötüye kullanmağa kalkmamak gerekir. Zira kalp günah  işlene işlene öyle  bir hale  gelir ki artık  tövbe edecek  gücü bile kalmaz. Mühürlenen bir kalpten tövbeye  yönelebilen bir insan çıkmaz.
Günahlarla sadece  kalp kararmaz. Aynı zamanda  insandaki     iyilik ve iyi işleri yapma yetenekleri de  sürekli  işlenen herbir günahla bir daha çalışmamak üzere bozulur hale  gelebilir ve  gelir. Zira çivi çıkar izi kalır.

Dinimiz  İslamı  yaşarken daima  bir denge halinde  olmalıyız. Evet, tövbe istiğfar  kapısı son zamana kadar açıktır. Ancak  o fırsatın elimize geçip geçmeyeceği  şüphelidir.

Doğru olan bir anlık boşlukla  veya yanlış bir beklentiyle  herhangi bir  günah işlediysek kararlı bir şekilde bir daha o günahı işlememeye karar vermemiz ve  yürekten  tövbe etmemizdir .

26 Ekim 2017 Perşembe

Hatasız Kul Olmaz



1.
Beşer,şaşar  insanlar arasında meşhur sözlerdendir. İnsanoğlu,elbette  hata yapacaktır.Ancak, bu hal hata işlemeyi alışkanlık haline  getirmekle karıştırılmamalıdır. 
Hata ile bilerek isteyerek yapılan yanlış hareket birbirinden oldukça farklıdır.
İlkinde  farkında olmadan veya bir anlık boşa düşmekten  meydana gelen bir davranış varken ikincisinde bu hatalı hareketi yapmak için fırsat kollamak ve elinde imkan oldukça onu sürekli  olarak yapmak vardır.
Yaptıklarıma asla pişman değilim, fırsatım olursa tekrar  yaparım diyorsan o yanlıştan daha büyük ve ağır bir yanlış üstü yanlış içindesin  demektir.
2.
Yapılan her bir hata insan kalbinin bir beyaz yaprak  olarak sembolleştirirsek oraya  bir siyah nokta konmuş  gibi iz bırakır. Bu hatalar arttıkça siyah noktalar artar. Sonuçta kalp simsiyah hale gelir ve beyaz olan hiçbirşeyi kabul etmemeğe  başlar. İşte bu hal, kalbin mühürlenmesi dediğimiz noktadır. Bu hale gelen kişi doğruluk,iyilik,hak ve hakikat namına  hiçbirşeyi  kabul etmemeye  başlar.Adeta kötülüğe yeminli biri olmak aşağılık haline düşer.

3.
Hayatı boyunca yanlış yapmamış tamamen masum insan yoktur. İnsanlığın en hatasızı  olan peygamberler dahi küçük hatalar demek olan zelleyi yapabilmişlerse diğer insanların halini daha insafla değerlendirmemiz gerekir. 
İnsanların    tek tek hatasız hale gelmesi veya olması gibi bir durum olmadığı gibi hatasız ve kusursuz  toplum da  yoktur. Her insan kötülük yapabileceği  gibi her toplumda da kesinlikle kötülük peşinde olan insanlarda  olacak ve bulunacaktır. 
Bir insanı bir  hata yaptı diye hemen kötü insanlar kategorisine atmamalıyız. 
İnsanları hatada süreklilik yapmıyorsa hatasıyla kabul etmeliyiz.O hatasını düzeltmekte kendisine yardımcı olmalıyız.

4.Hata yapan hemen ardından tövbe etmeli ve bu kötülüğü bir daha yapmamaya  karar vermelidir.
Verification: 299031c2375c79d4